Bir okurumuz gönderdiği elektronik postada KPSS'nin yarattığı sorunları bakın nasıl anlatıyor..
2010 KPSS de ayyuka çıkan kopya iddiaları nedeniyle gözardı edilen bir konu var ki, bu günlerde can almaya devam ediyor: KPSS sınavının varlığının tartışılması. Nitelikli öğretmen seçme bahanesiyle yürütülen bu sistemin amacına hiç hizmet etmediği açıktır. Yol açtığı sorunlar çığ gibi büyümektedir, yok ettiği yaşamların sayısı da.
Dikkatinizi çekti mi bilmem son 10 günde 3 öğretmen yaşamına son verdi bu sınav yüzünden umutlarını kaybetmiş olduklarından.
Anlayamıyorum
"Öğretmen" ünvanını bu ülkenin üniversitelerinden aldığı diplomasıyla tescilleyen 20 li yaşlardaki gençlerin önüne neden bir de KPSS engelini koyarlar?
Anlayamıyorum
Neden hiç bir eğitim fakültesi öğretim üyesi çıkıp da: "Siz nasıl bizim verdiğimiz eğitime hakaret edercesine, bizim yetiştirdiğimiz öğretmenleri tekrar sınava tabi tutarsınız?" diye sormuyor?
Anlayamıyorum
Yeter öğretmenin 3 çocuğuyla KPSS sınavına hazırlanması imkansızken, elindeki diplomasına rağmen üç kuruşa devlet onu ücretli çalıştırıyorken, o umudunu kaybedip intihar ettiğinde nasıl vicdan azabı duymazlar? Nasıl kendilerini sorumlu hissetmezler?
Anlayamıyorum
Bu ülkenin genç öğretmenlerinin hayatları kaybolurken, Uygar öğretmen, Ali öğretmen....son altı ay içinde tam 21 öğretmen yarınına güvenle bakamayıp, geleceksizleştirilip intihar ettiğinde, bu ülkeyi yönetenler nasıl üç maymunu oynarlar?
Anlayamıyorum
Okullarda öğretmen yokken, öğretmenler işsizken, "bu bir hesap meselesi" diyerek bu ülkenin yarınını bir kaos içinde bırakırlar, eğitimi işini sahiplenemeyen ücretli ve sözleşmeli öğretmenlerle yürütmeye çalışırlar? Öğretmen olmadan sınıflara konulan bilgisayarlar, yapılan okul binaları bir işe yaramaz, mucize yaratan öğretmen hikayeleriyle doludur haberler okullarını sınıflarını yoktan vareden öğretmen hikayeleriyle, bunu görmezler mi? Bu ülkeyi yönetenler bilmez mi, eğitim öncelikli yatırımdır bir ülkede, ilk yapılması gereken hesap yarınların hesabı değil midir? Bugüne şov yapmak yerine yarına yatırım yapmak değil midir yönetenlerin görevi?
Anlayamıyorum
Bir ülkeyi yönetenler, halkını iyi yaşatmak için mi taliptirler yönetime, yoksa onların yaşamlarını bir kaosa sokup yoketmek için mi?
Daha kaç genç, yarınına olan umudunu yitimiş kaç can yok olacak a ondan sonra duyulacak bu çığlık?
Bakmayın anlamıyorum yazdığıma malesef ve malesef anlıyorum, bu nedenle daha çok acıtıyor canımı, daha çok kaçıyor uykularım.
Düşünüyorum genç öğretmenler kendini mi oldürdü, yoksa onları öldüren başka bişey mi var?
(Bu yazı www.abbasguclu.com.tr sitesinden alınmıştır.)
Kaynak:Abbas Güçlü
Bu Sayfa
5901
kez okundu.
Bu Sayfa İçin Yazılmış Tüm Yorumlar